Sadece Düşünün

Geldi geliyor yine o günler.
Defalardır  yaşadığım ve hayatta olduğum sürece de yaşayacağım, işkenceden farksız günler..
Anlatmakla da olmuyor ki..
Biliyorum ki benzer şeyleri hisseden biri gerçekten ne dediğimi anlayabilir. Yaşamadan anlaşılabilecek, empati kurulabilecek bir his değil çünkü. 

Nasıl anlatabilirim bilmiyorum.

Sahip olduğunuz en değerli şey kaybettiğinizi düşünün.
Başınıza bir torba geçirildiğini ve nefes alamadığınızı düşünün.
Kalbinizin iki taş arasında sıkıştığını, zar zor atmaya ve kan pompalamaya devam ettiğini düşünün.
İçinizde bir yerin ağrısından uyuştuğunuzu ve kımıldayamadığınızı düşünün.
Boğazınızda bir yumru olduğunu düşünün.
Bilmediğiniz bir yerde kaybolduğunuzu ve hiçbir çözümünüzün olmadığını düşünün.
Yapayalnız kaldığınızı, karanlıkta sessizlikte tek başınıza olduğunuzu düşünün.
Canınızın en çok yandığı anı düşünün.
Çaresizliğinizi düşünün.

Hepsini aynı anda düşünün.

İşte ben, annem öldüğünden beri hepsini aynı anda yaşıyorum.

Annemin doğum günü 10 Mayıs. Anneler günü de bu pazar, 13 Mayıs.

1 ay öncesinden başladı her izlediğimde içimi dağlayan reklamlar. Pazarlamanın temeli reklam evet biliyorum. Ama bu haksızlık değil mi? Parası olmadığı için sucuk alamamak, ya da istediği evde oturamamak değil ki bu.

Her birinin insanın en saklı yerlerine değen duygusallıkta olması bu kadar gerekli mi? O müzikler, anne çocuk sahneleri çocukların annelerini ne kadar sevdiğini anlamalarına yardımcı olmayacak ki. Ya da ah evet annem gerçekten iyi bir hediyeyi hak ediyor dedirtmeyecek kimseye. Yaptığı tek şey annesini kaybeden, belki de hiç tanımayan yetimlerin ellerinde neyin olmadığını ve asla olamayacağını tekrar hatırlamalarını sağlamak. Okuyunca garip geldi değil mi? YETIM. Çok mu demogojik geldi yoksa.

Hayatta her ne hata yaparsanız yapın , size hep aynı sıcaklıkla sarılan kolların artık olmadığını düşünün o zaman.
Ne olursa olsun sizi her zaman karşılıksız seven insanın olmadığını düşünün.
Sizi sevmesi için başarılı olmanızın gerekmediği, güzel görünmenizin gerekmediği, para sahibi olmanızın gerekmediği, hatasız ve kusursuz olmanızın gerekmediği insanın olmadığını düşünün.
Bu hayatta sizden çıkar gözetmeyecek tek insanın olmadığını düşünün.

Diyorum ya düşünün sadece. 

Hiç bir şey ifade etmedi sizin için değil mi?

Okuyunca bana da öyle geliyor.

Ama yine nefes alamıyorum şimdi, hıçkırıklarıma engel olamıyorum...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Ben düşündüm. Düşünmek bile yetti. Yaşamadan anca bunu yazabiliyorum. Ama benim de boğazım düğümlendi.

Ilya Repin dedi ki...

Umarım daha uzun yıllar sadece düşünmen gerekir...