Zor

Ne zor anlatmak.
Hangi kelimeleri seçmem gerektiğine bile karar veremiyorum. Aklımdan öyle hızlı geçiyor ki her şey, sözcükleri yetiştiremiyorum.
Sürekli düşünüyor olduğumu fark ettim. Hep konuşuyorum ama içimden.
Komik mi?
Değil bence.
Çok dinlenilen bir evde büyümedim ben. Fikrimin sorulduğu, hatırımın, günümün nasıl geçtiğinin sorulduğu bir ev değildi.
Anlatmaya çok alışık değilim.
Çocukluğumda kendimi anlatma ihtiyacı duymadım hiç. Anlatmam gerekmedi çünkü merak eden olmadı. Ben yazmaya ve kendimle konuşmaya alıştım. Delirmemek için belki.
Sonrasında da yine pek merak eden olmadı.
İnsan senelerce nasıl alıştıysa sonrasında da öyle devam diyor.
Şimdi merak eden var ama ben anlatmaya alışık değilim.
Bana sorduğunda o sustuğumu sanıyor ama aslında ben senelerce yaptığım gibi anlatıyorum. Ama kendime.
Bunu bile anlatmak zor benim için. Ama yazarken belki daha başarılıyım.
Sesime hakim olmak zorunda değilim, ellerime, jestlerime..
Ama zor şey anlatmak.
Kapalı kutu değilim. Kapıyı çalan sensen eğer, ardına kadar açık kapılarım.
İçimde esen her rüzgarı sana yolluyorum. Koklasan yeter.
Çok zor anlatmak.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hala anlamıyor mu seni? Kapıyı çalan sensen, ardına kadar açık kapılarım diyen bir kız olmadı bana. Olsaydı başıma taç ederdim.